Erken eğitimi seçen aileler çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kuruyor
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü olarak yürütmekte olduğumuz “Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi” Projesiye 2010 yılından bu yana tüm Türkiye’ye “Erken Eğitimi Seç!” diyoruz. Ailelere 3-5 yaş aralığındaki çocuklarını erken eğitim hizmetlerinden faydalandırmaları için çağrılarda bulunuyoruz.
Biz “Erken Eğitimi Seç!” derken ailelerden ilk aldığımız tepkinin, 3 yaşındaki bir çocuğun anne kucağından başka bir yere teslim edilmesinde yaşadıkları çekince olduğunu gördük. Halbuki, çocuğunu okul öncesi eğitim kurumlarına yazdıran ailelerin çocuklarıyla ilişkisi ve iletişimi çok daha güçleniyor.
Öncelikle, okul öncesi eğitime katılan çocuğun etkileşimde bulunma ve iletişim kurma becerilerinin arttığı bilinen bir gerçek. Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulamaya koyduğumuz programlar, sosyal iletişim kurallarına uyulmasını, farklılıklara saygı duyulmasını ve bireylerle uyum içinde bir arada yaşamaya dair deneyimler kazanılmasını teşvik eder. Bu da kendini doğru ifade etmeyi öğrenen bireyler yetişmesine yardımcı olur.
Bu bilimsel verileri yalnızca biz eğitimciler söylemiyoruz. Mart 2013’te İzmir’in Buca ilçesinde ailelerle yaptığımız bir etkinlikte, çocuklarını “Erken Eğitimi Seç!” şenliğimize getiren baba Bülent Çakır, şu an 5.5 yaşında olan kızı Naz için şunları söyledi bize:
“Naz, anaokuluna gitmeden önce düzgün konuşamıyordu. Konuşamayınca çok sinirleniyor ve saldırganlaşıyordu. Anaokuluna gitmeye başladıktan sonra konuşması netleşti. Kendi duygularını daha net anlatmaya başladı. Bu yüzden öfkelenmesi de duruldu. Bizimle daha güzel anlaşıyor. Arkadaşlarıyla da daha geçimli olmaya başladı. Onunla çok güzel vakit geçirebiliyoruz birlikte.”
Bu değişimi yalnızca Naz’ın babası değil, sanıyorum çocuğunu erken eğitim hizmetlerinden yararlandıran her anne-baba söyleyebilir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Okul Öncesi Eğitim Programı kapsamında belirlenen gelişim özelliklerine göre çocukların kelime haznesi 3 - 4 yaş aralığında daha da gelişir. Basit sorulara kolayca ve mantıklı şekilde cevap verebileceği gibi, duygularını da daha iyi ifade eder. Nitelikli okul öncesi eğitim bu potansiyelin en iyi şekilde kullanılmasını destekler. Nitelikli okul öncesi eğitim çocuğun dil ve zeka gelişimini güçlendirir.
Dahası, bu eğitimler sırasında çocukların iletişimin karşılıklı ve sıralı olduğunu kavramasına çalışılır. Çocukların sıra alarak konuşması için ortam yaratılır. Biz yetişkinlerin dünyasına baktığımızda bunun ne büyük bir kazanım olduğunu daha iyi anlıyoruz. Bugün herkes böyle bir temel eğitimden geçmiş olsa idi, bambaşka bir dünyada yaşıyor olurduk. Bir tek bu kazanım bile çocuklarımız için nitelikli okul öncesi eğitimi seçmeye yeterli aslında.
Dolayısıyla, hem aile içi iletişiminizi güçlendirmek, hem kendine hem de başkalarına saygılı olmayı temelden öğrenen bireyler yetiştirmek için siz de “Erken Eğitimi Seçin!”
FUNDA KOCABIYIK
MEB Temel Eğitim Genel Müdürü
Devamı...
