Erken Eğitimi Seç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yazan Unknown | 0 yorum

Oyunla Bilimsel Düşünme Becerilerinin Geliştirilmesi


“Öğrenciyken fen bilgisi dersi ile pek aram yoktu. Çocukları bu alanda nasıl destekleyeceğimi bilmiyorum...”

Bu cümle birçoğumuza tanıdık gelmiş olabilir. Bu yazıyla bilimsel düşünme üzerinde durarak çocukların bilişsel gelişimlerine katkı yapmanın yollarını tartışacağız.
Erken çocukluk döneminde bilimsel düşünme becerilerinin temellerinin atıldığını biliyor muydunuz? Oyun çocukların bilimsel düşünme becerilerinin geliştirilmesinde kullanılabilecek en etkili araçlardan biri. Albert Einstein’ın da ifade ettiği gibi bilim aslında günlük düşüncelerimizi daha rafine hale getirmekten ibaret. Temel olarak bilimsel kavramlar gündelik kavramlardan yola çıkılarak oluşturuluyor. Çocukların gündelik yaşamlarındaki bilgilerin önemli bir kısmı da oyun oynarken oluşuyor. Örneğin, çocuğun bir kovanın içinde bulunan suyla oynaması suyun yani sıvıların bazı özellikleri hakkında temel seviyede bilgi edinmesini sağlıyor. Bilimsel bilgi bu gündelik kavramlardan yola çıkarak yaşantımızı daha anlamlı hale getirmeye çalışıyor. Şimdi bir örnek verelim:

Mutfak dolaplarını silmek üzere hazırlık yaptığım sırada 3 yaşındaki kızım Zeynep’i mutfağa çağırdım. Önce ona kaptaki kabartma tozunu ve şişedeki sirkeyi gösterdim, koklamasını sağladım. İki malzeme hakkında sorular sordum. Zeynep’in dediğine göre kabartma tozu pudra gibiymiş ve kuruymuş, sirke ise ıslakmış. Zeynep’ten bu iki malzemeyi karıştırdığımda ne olacağına dair tahminde bulunmasını istedim. “Bilmiyorum anne, toz da ıslanabilir” dedi. Sirkeyi kabartma tozunun üstüne döktüm. Karışımdan köpükler çıkmaya başlayınca Zeynep heyecanla “anne, bu sabun oldu” dedi. Zeynep’e neden karışımın sabuna dönüştüğünü düşündüğünü sordum, “görmüyor musun, bir sürü köpük oldu” cevabını aldım.

Yukarıdaki örnek süreç olarak bilimsel bir deney aslında. Bunu bir örnekle daha açıklayalım. Bir çocuğun bir mıktanısla oynunu şu şekilde destekleyebiliriz. Mıknatısın özelliğini keşfetmesi için çocuğa farklı materyaller içeren oyuncaklar verebiliriz. Bu şekilde çocuğun mıknatısın hangi tip oyuncakları çektiğini veya ittiğini keşfetmesi için fırsat yaratırız. Çocuk mıknatısla ilgili bir çıkarımda bulunabildiğinde (hipotez oluşturduğunda) bu çıkarımını başka objeler üzerinde de denemesi için onu cesaretlendirebiliriz. Yaptığı yeni denemeler ışığında elde ettiği veriyi değerlendiren çocuğun mıknatısın içinde metal parçalar olan objeleri çekme veya itme özelliği olduğu sonucuna vardığını görürüz. Bu aşamada çocukla iletişimi güçlendirerek bulguları üzerinde tartışır, çıkarımlarını paylaşması yönünde sorular sorarız. Bu şekilde çocukta birçok beceriyi geliştirme yönünde destek sağlamış oluruz. 
Bu becerilerden bazıları şunlardır:

·      Gözlem yapma
·      Soru sorma
·      Tanımlama
·      Tahmin etme
·      Açıklama getirme
·      Gözlemleri genişletmek adına farklı materyaller kullanma
·      Araştırma planlama
·      Veri toplama ve analiz etme
·      Araştırma sonuçlarını yorumlama
·      Araştırma sonuçlarını paylaşma


Erken eğitim ortamları, çocuklarda bilimsel düşünme ve araştırma becerilerini oluşturma ve geliştirme yönünde birçok fırsat içeriyor. Öğretmenlere bu fırsatları kullanırken 3 şeyi göz önünde bulundurmalarını hatırlatmak istiyoruz:
1. Araştırmada kullanılacak malzemelerin önceden hazırlanması
2. Araştırma öncesinde, sırasında ve sonrasında sorulacak soruların önceden hazırlanması
3. Çocukların öğrenmelerini daha da genişletebilecek olanakların önceden düşünülmesi, gerektiğinde kullanılması


Kuvvet ve hareket kavramlarının oyunla çocuklara iletmenin bir yolunu inceleyelim. Bu çalışmada oyuncak arabalar, kamyonlar, toplar, rampa yapılacak malzemeler kullanılabilir. Oyuncak kamyonların içine farklı yükler konularak rampadan yokuş aşağıya bırakılması, kamyonların hangi uzaklıkta durduklarının ortaya konması kütle, momentum ve hız kavramları arasında ilişkinin tanımlanmasına yardımcı olacaktır. Aşağıda bulnan tablo ile oyunlarla çocukların gündelik kavramlarla bilimsel temellerin nasıl atılabileceğine dair fikirler edinilebilinir.

  
Malzemeler
Bilim Oyunu
Gündelik Kavramlar
Bilimsel Kavramlar
Öğretmenlerin Soruları
Arabalar ve kamyonlar
Arabaların ve kamyonların yerde sürülmesi
      Kamyonu veya arabayı ittiğimizde hareket etmesini sağlarız
      Bir objeye ne kadar çok kuvvet uygularsak, obje o ölçüde uzağa gider
      Kamyonun en uzağa gitmesini sağlamak için ne yapabiliriz? Kamyonun en kısa mesafeye gitmesini sağlamak için ne yapabiliriz?
      Rampalar ve toplar
      Topun yuvarlanma hızını artırmaya veya azaltmaya çalışarak top yuvarlama yarışının yapılması
   Toplar rampadan bırakıldığında aşağıya doğru yuvarlanırlar
    Rampa ne kadar dik olursa top o kadar hızlı yuvarlanır. Rampanın eğimi top yuvarlanma hızını belirler.
      Topun daha hızlı veya yavaş yuvarlanması için neler yapabiliriz?
       Büyüteç ve kuru yapraklar
      Büyüteç ile kuru yaprakların incelenmesi
      Büyüteç objelerin daha büyük görünmesini sağlar
    Büyüteç bilimsel bir alettir ve objeleri daha detaylı incelememize yardımcı olur
    Kendi gözlerinle göremeyip de büyüteçle gördüğün neler oldu?
Işık kaynağı
      Gölge oyunu ile bir masal anlatılması
     Ellerle gölge yapılabilir
Gölge, katı ve opak objelerin ışığın önüne geçmesiyle oluşur
    Gölgeyi daha büyük veya daha küçük yapabilir misin?

Son olarak aile katılımı ve engeli olan çocuklar için fikirler paylaşmak istiyoruz.
Aile Katılımı: Çocuklara harika bir bilim çalışması gerçekleştirdikleri, bir bilim insanı gibi düşünmeyi öğrenmeye başladıkları söylenebilir. Çocuklardan en beğendikleri deneyi evde ailelerine tekrarlamaları istenir.
Engeli olan çocuklar için uyarlama: Örneğin, sınıfta ortopedik engeli olan bir çocuk varsa; yukarıdaki tabloda yer alan tüm düzenekler yer yerine bir masa üzerinde kurgulanır, bu şekilde engeli olan çocuğun katılımı sağlanır.
Kaynak: Hamlin, M. & Wisneski, D. B. (2012). Supporting the scientific thinking and inquiry of toddlers and preschoolers through play. Young Children, May 2012, 82-88.
Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

Sonbahara hazırlık - Eksik Şemsiyeyi Tamamla!

Merhaba! 

Okullar açılana kadar erken eğitim çağındaki çocuklarınızla evinizde yapabileceğiniz aktivitelerimizde bugün şemsiyelerle oynayacağız. 

Sıralamaya bakarak, hangi şemsiyenin eksik olduğunu bulmasına destek olabilirsiniz. 

Bu aktivitemizi bilgisayarınıza indirmek için aşağıdaki bağlantıyı tıkladıktan sonra, "indir" tuşuna basmanız yeterli. 

3, 4, 5 ERKEN EĞİTİM SEÇ!

Hepinize keyifli günler dileriz!

https://docs.google.com/file/d/0B1tO8erxiaSAODhGMktLT2I4eVU/edit?usp=sharing



Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

Yaz Günü Aktiviteleri - Geridönüşüm

Yaz bitmeden yaz günü aktivitelerimizi yayınlamaya devam ediyoruz. Okul öncesi eğitim aktivitelerimizde bugün çocuklarımıza hem geridönüşüm kavramını anlatabileceğimiz hem de zeka gelişimlerine destek olacak minik bir aktivitemiz daha var. 

Aktivite dosyamızı daha yüksek çözünürlükte görmek için aşağıdaki linke tıklamalısınız. Arzu ederseniz, açılacak sayfadaki "indir" tuşunu kullanarak, çalışmayı bilgisayarınıza yükleyebilir ve aynı aktiviteyi farklı oyunlar üreterek birkaç kez oynayabilirsiniz.

Hepinize keyifli günler dileriz! 

https://docs.google.com/file/d/0B1tO8erxiaSAbElqU2d4NjQtREk/edit?usp=sharing

Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

Hareketli Bedenler, Gelişen Beyinler



“Haydi çocuklar, ilk önce iki elimiz de yere yapışmış gibi yapıyoruz. Sonra da iki elimiz yere yapışmışken hangi hareketleri yapabileceğimizi keşfediyoruz. Hareket keşfimiz tamamlandıktan sonra neler yaptığınızı konuşarak paylaşacağız.”

Yukarıdaki etkinlik yaratıcı hareketlerle eleştirel düşünme becerisini ateşlemeye yönelik hazırlanmış bir örnek aslında. Burada çocuğa bir problem veriliyor (iki elin de yere yapışmış ve bu durumda hareket etmek istiyorsun), çocuktan bu problemi çözmesi isteniyor ve son olarak da deneyimini paylaşması sağlanıyor.



Eleştirel düşünme çocukların geçmiş deneyimlerini, keşfettikleri ilişkileri ve hafızalarını kullanarak belli kriterler eşliğinde kıyaslamalar yapmalarını gerektirir. Bahsettiklerimizi biraz daha açalım. Çalışmanın sonunda çocuğa hangi hareketleri yaptığının sorulması çocuğun geriye dönüp düşünmesini ve yaptıklarını tanımlamasını sağlar. Çalışma sırasında oluşan benzerliklerin ve farkların sorulması çocuk için kıyas yapma becerisini pratik etmek üzere oluşturulmuş harika bir fırsattır. “Vücudunun başka hangi bölümünü sallayabilirsin? Senin dışında kafasını sallayan başka bir arkadaşın var mıydı? Odanın bir ucundan diğer ucuna doğru vücudunun bir parçasını sallayarak gidebilir misin?”

Yaratıcı hareket deneyimleri (bunlara dans ve yaratıcı dramayı dahil edebiliriz) çocukların dil becerilerine de önemli katkılar sağlar. Örneğin, çocuğuna kitap okuyan bir baba kitapta bir yılan karakteriyle karşılaştığında çocuğuna şu soruları yönlendirerek yaratıcı hareket deneyimi kurgulayabilir:
·      Sen bir yılan olsaydın nasıl hareket ederdin?
·      Sence yılan bu müzik çaldığında nasıl dans ederdi?
·      Sence yılanın çok acelesi olsaydı nasıl hareket ederdi?

Yukarıdaki örnek çocukların zihinlerini çalıştırmak, dil ile hareketi birleştirmek ve kendilerini ifade etmek üzere birçok olanaklar sağlar. Yaratıcı hareket alıştırmaları boyunca çocuklar bir yandan eğlenirken diğer yandan da hareket etmeden önce düşünmeyi, detayları göz önünde bulundurmayı ve deneyimler arasındaki farkları (acelesi olan ve olmayan yılanın hareketleri) gözetmeyi öğreniler.

Engeli olan çocuklar için uyarlama: Örneğin, sınıfta tekerli sandalye kullanan bir çocuk varsa hareket alanı ve yönergeler bu çocuğun da katılımı sağlanacak şekilde düzenlenebilir. Bir başka örnek, konuşma güçlüğü çeken bir çocuğun çalışma sonrasında deneyimlerini paylaşması için resim yapması özendirilebilir.



Kaynak: Marigliano, M. L. & Russo, M. J. (2011). Moving bodies, building minds: Foster preschoolers’ critical thinking and problem solving through movement, Young Children, September 2011, 44-49.
Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

Çalışma Ziyaretleri Raporumuz Tamamlandı!


Okullaşma oranlarının % 92,4’e ulaştığı AB ülkelerinde, kurumsal modelin destekleyici modelleri olarak toplum temelli modellerde pek çok başarılı uygulamalar görülmektedir. 

Türkiye’nin bazı AB ülkeleri ile eğitim sistemine de yansıyan çeşitli siyasi, kültürel ve sosyal benzerliklerinin olması, Türkiye’nin AB ülkelerinin gerçekleştirdiği iyi uygulamaları gözlemlemesi ve toplum temelli modellerin geliştirilmesi sürecinde AB deneyimlerini inceleme amaçlı bir diyalog ortamı yaratması ihtiyacını doğrulamaktadır.  


Başta Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili birimleri olmak üzere projenin ilgili paydaşlarının katıldığı çalışma ziyaretleri ile İtalya, Birleşik Krallık (İngiltere & Kuzey İrlanda), İspanya ve Portekiz’deki toplum temelli okul öncesi eğitim uygulamaları yerinde incelenmiştir. Bu ülkelerdeki yöneticiler, uygulayıcılar ve uzmanlar ile görüş alışverişinde bulunulmuş ve Türkiye’de nitelikli toplum temelli modellerin geliştirilebilmesine ilişkin uzmanlardan tavsiyeler alınmıştır. 



Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi çerçevesinde AB ülkelerine gerçekleştirilen çalışma ziyaretlerinin sonucunda hazırlanan raporumuz, çalışma ziyareti katılımcılarının ziyaretlerin dönüşünde oluşturdukları raporlardan derlenmiştir. 

Toplum temelli okul öncesi eğitim modellerinin geliştirilmesi sürecine kaynak oluşturmayı amaçlamaktadır. 



Rapora bu adresten ulaşabilir ve indirme tuşuna basarak, bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz:

https://docs.google.com/file/d/0B1tO8erxiaSANzVWVHhwMi1jbzA/edit?usp=sharing

Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

Erken çocuklukta bilişsel gelişim



Bilişsel gelişim; doğumdan başlayarak, çevremizdeki dünyayla etkileşimimizi sağlayan ve dünyamızı anlamamızı yarayan bilginin edinilip kullanılmasına, saklanmasına, yorumlanarak yeniden düzenlenmesine, değerlendirilmesine yardım eden, bütün zihinsel süreçleri içine alan bir gelişim alanıdır.



Erken çocukluk döneminde çocuğun bilişsel özelliklerini incelediğimizde yetişkinlerden farklı olduğunu görürüz:

Çocukların kendine özgü bir dünya görüşleri ve düşünce yapıları vardır.

Erken çocukluk döneminde çocuklar gördükleri nesne ve olayları kendi beyinlerinde belli kalıplar halinde gruplamaya başlarlar (ör: tüm kuyruklu hayvanlar kedidir). Bu kalıplar zamanla daha detaylı hale gelir ( ör: köpeklerin, ineklerin, maymunların dakuyrukları vardır).

Erken çocukluk dönemindeki çocuklar dikkatlerini ve hafızalarını tam olarak kontrol edemezler, gerçekle hayali birbirine karıştırırlar ve aynı anda bir tek şeye dikkat edebilirler.


Piaget, 2-7 yaşlar arasındaki bu döneme işlem öncesi dönem (preoperational stage) demiştir. Bu dönemde dil ve diğer semboller gelişir, yetişkin hareketleri taklit edilir ve bol oyun oynanır. Özellikle hayal ürünü oyunlar çok yaygındır. Sihirli hayallere bayılırlar…

Okulöncesi çocukları hala ben merkezcidir ve hayal kırıklığına uğradıklarında ben merkezci konuşmalar yaparlar.

2-3 yaşlarında çocuklar görünüşlere odaklanırlar; 4-5 yaşlarında ise dünyayı daha gerçekçi görürler ve anlarlar. Dünyayı anlarken sosyal ilişkileri de anlarlar; düzgün ilişkiler, arkadaşlıklar ve dostluklar ararlar. 5 yaşındaki çocuklar kendi zihinleri ile ilgilendiği gibi, başkalarının duygu ve düşüncelerini de anlamaya başlarlar. "Bana ne, bana ne" demezler.

Erken çocukluk döneminde çocuk, karmaşık bir şekli bütün olarak algılar; fakat ayrıntılara dikkat etmez. Altı yaşından sonra ayrıntılara dikkat etmeye, ayrıntıları birleştirmeye ve bütünleyici bir algılamaya yönelir. Böylece bütünü, parçaları, parçaların birbiriyle ve bütünle olan ilişkilerini aynı anda algılama gerçekleşebilir.
Erken çocukluk dönemde çocukların dikkatleri, seçicilikleri ve dikkat süreleri azalır.

Dört yaşındaki çocuklar, oyun alanında kaybolan oyuncaklarını en son gördükleri ve kaybolduklarını anladıkları yerlere, sistemli bir şekilde bakarak bulmaya çalışırlar.

Dikkatlerini planlı kullanırlar; fakat detaylı resimler ve yazılı metinler verildiğinde erken çocukluk dönemi çocuklarının daha başarısız olduğu görülmektedir. Erken çocukluk dönemi çocukları okul çağı çocukları kadar çevreye dikkat etmezler. Neye dikkat edecekleri konusunda okul çağı çocukları kadar seçici olmadıkları görülmüştür. Çocuklar büyüdükçe bir yığının içinden bir resmi, bir nesneyi daha iyi seçerler ve diğer seslere önem vermeyerek bir sesi ayırt ederler. Çocuklar uyarıcıyı seçmek, dikkatlerini odaklamak için gittikçe artan bir beceri elde ederler.


Küçük çocuklar geçmişi büyük çocuklar ve yetişkinler kadar net hatırlayamazlar. Hatırlamadan ziyade görünce tanıma özellikleri gelişmiştir. Ayrıca bu dönem çocuklarında seçici dikkat (selective attention) eksikliği de vardır.



Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

Karmaşık ve Eğlenceli: Bilişsel Gelişim


Ağustos ayı boyunca sitemizde “erken çocukluk döneminde bilişsel gelişim” konusuna değineceğiz. Bilişsel gelişim konusunda ailelere ve öğretmenlere esin kaynağı olabilecek yazılar ve aktiviteler paylaşıp sizlerden de aktivite önerilerinizi sunmanızı isteyeceğiz. İlk yazımızda bilişsel gelişime giriş yapmak, gelişim ve öğrenmeye dair temel prensiplerden bahsetmek istiyoruz.


Erken çocukluk dönemi, başdöndürücü hızla ilerleyen fiziksel gelişim dönemi olmanın yanı sıra bilişsel gelişimin de altın çağıdır. Hafıza, mantık yürütme, problem çözme, düşünme gibi bilişsel gelişimle ilgili beceriler erken çocukluk döneminde oluşmaya başlar. Bu dönemle ilgili teorileri ile ünlenen Piage’nin de ifade ettiği gibi çocuklar yetişkinlerden daha az zeki değildir, sadece daha farklı düşünürler. Albert Einstein’in Piage’nin bu tespiti ile ilgili “o kadar basit bir tespit ki sadece bir dâhi bunu akıl edebilirdi” demesi dikkate değer bir ifade olarak ele alınabilir.

Erken çocukluk döneminde çocuklar gözlem ve etkileşim yoluyla becerilerini oluşturmaya ve geliştirmeye çalışırlar. Bu dönem bilgiyi işleme, kaydetme ve kullanma yönünde önemli sıçrayışlar barındırır. Bu sıçrayışları çocukların oyun oynama şekillerinde gözlemlemek mümkündür. Çocukların bilişsel becerilerinin artmasıyla basit hayali oyunları daha çok karakter içermeye, daha karmaşık senaryolar barındırmaya ve daha detaylı kurallar içermeye başlar. Piage’nin de ifade ettiği gibi oyun oynamak sadece eğlence değildir, oyun beyin gelişiminin çok önemli bir parçasıdır.


Bilişsel gelişimi de içine alan gelişime uygun uygulamalar alanında temel birkaç prensip vardır:
1.  Gelişim ve öğrenme farklı hızlarda ilerler
2.  Gelişim ve öğrenme olgunlaşma ve deneyimin etkileşimi ile gerçekleşir
3.  Erken yaşta deneyimlenenlerin gelişim ve öğrenme üzerinde derin etkileri vardır
4.  Çocuklar en iyi güvenli ilişkilere sahip olduklarında gelişirler
5.  Gelişim ve öğrenme çoklu sosyal ve kültürel ortamlarda oluşur ve gelişir
6.  Çocuklar öğrenirken farklı yöntemler kullanırlar
7.  Oyun dil gelişimi, bilişsel gelişim ve sosyal gelişim açısında çok önemli bir araçtır
8.  Gelişim ve öğrenme çocuklar teşvik edildiğinde gelişir
9.  Çocukların yaşadıkları deneyimler öğrenmeye yönelik bakış açılarını ve motivasyonlarını şekillendirir
Bundan sonraki yazılarımızda erken çocukluk dönemi bilişsel gelişimi hakkında detaylara yer vermenin yanı sıra yukarıda değindiğimiz temel prensiplerin nasıl hayat bulduğuna dair örnekler paylaşacağız.

Kaynak: NAEYC. (2009) Developmentally Appropriate Practice in Early Childhood Programs Serving Children from Birth through Age 8. Washington, DC: National Association for the Education of Young Children.
Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

Yaz günü aktiviteleri - Renkli Paletler

Ev aktivitelerine ilişkin paylaşımlarımızda bugün yaz sıcaklarına uygun şekilde balıklı ve paletli bir çalışmamız var. 

Aşağıdaki linkten indirebileceğiniz resmi erken eğitim çağındaki çocuklarınızla birlikte çözmeyi eğlenceli hale getirmek sizin elinizde!

Birlikte oynarken, çocuklarınızın zekasını da geliştirmesine yarayacak bu alıştırmada hem renk eşleştirmelerini yapabilir, hem sayı sayma pratiğini yapabilir, hem de sizin yardımınızla "çift" kavramını öğrenebilirler. 

Dosyayı, link sayfasının sol üst köşesindeki indirme okuna bastıktan sonra bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz.

Hepinize keyifli günler dileriz!


https://docs.google.com/file/d/0B1tO8erxiaSAeW9jWmJUYWRiZ1U/edit?usp=sharing



Devamı...
Yazan Unknown | 0 yorum

ERKEN EĞİTİM HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?


Sizce 3 yaş çocuğunuzu okula göndermek için çok mu erken?

Sizce yetişkinlikteki zihinsel becerilerin %80’i 6 yaşından önce oluşurken, bu kritik gelişim döneminde ailenin vereceği eğitim yeterli midir?

Sizce küçük bir çocuğun ailenin korumacı alanından çıkıp yaşıtlarıyla tek başına sosyalleşmesi ne kadar önemli?

Sizce zeki, bağımsız ve sosyal becerileri yüksek bireyler yetiştirmenin ideal dengesi nedir?


Araştırmalar, nitelikli erken eğitim alan çocukların tüm eğitim hayatlarının daha başarılı olduğunu, uzun vadede istihdam edilebilirliğinin ve üretkenliğinin arttığını göstermektedir. Eğitim hayatı başarılı olan bireyin suça karışma oranı da dikkate değer biçimde düşüktür.


Erken eğitimin niteliğini belirleyen unsurların başında kuşkusuz öğretmenin nitelikli ve ilgili olması gelir. Buna ek olarak, öğretmen başına öğrenci sayısının az olması, öğretmen ile veli arasında olumlu ilişki kurulması ve ebeveynlerin sürece aktif katılımı çocuğun ilk eğitim yıllarından etkili şekilde faydalanmasını güçlendiren unsurlardır.  

Çocuğunuzun tüm hayatına etki edecek bu döneminde onu teşvik edici her hareketiniz tahmininizden de fazla etkilidir.


Bu nedenle, oyunla karışık sunulan erken eğitim faaliyetlerinden bazılarını çocuğunuzla birlikte gerçekleştirmeniz, hayata karşı içten gelen merakını doyurucu  sohbetler ve etkinlikler yapmanız, hem birlikte güzel vakit geçirmenizi sağlayacak hem de çocuğunuzun eğitim hayatına olumlu etkide bulunacaktır.



Devamı...